Bugun...


Mustafa DEMİR

facebook-paylas
SORUN ?.. SORUMLU KİM ?..
Tarih: 26-12-2016 11:34:00 Güncelleme: 26-12-2016 11:34:00


SORUN ?... SORUMLU KİM?

Sorun varsa, sorumlusu vardır ve bu sorumlu da görevini yapmamış demektir.

Toplumda hastalık varsa, çareden uzaklaştıran umutsuzluk ile belirsizlik de sürüyorsa; yetkiyi kullananlar, sorumluluğu üstlenmeme hukukunu da icat etmişler demektir. Yapan belli, yaptıran belli ama sorun hep ‘fail’ siz nedense!? ‘Vay anam vay’ denir bu işe! Bu cingözlüğe helâl olsun denmez, ama bu kazığı atanların piyonu olduğunu anlamamışa “yazıklar olsun” denebilir! ‘Daha beter ol’ demeye de dil varmaz!

Ülkemizde siyaset adına yapılanın doğru veya yanlışlığı, değerlendirmelerle belirlenir. Ama hayır! Bizde gidenin geleni arattığı bir cambazlık sergilenir. Değerler kayıplara karışır, ölçüler; ‘hak getire’ olur. Çünkü doğru ve yanlışın terazisi bozulmuştur!

Meşru ihtiyaçlar, karşılığını bulmamış ve doğrular sükût etmiştir. Günümüzdeki hal tam da böyle!

Peki, bu ne demektir? Devletimiz iyi yönetilmiyor demektir! Siyasetin ahlâkı, hukuku, kalitesi zayi olmuş demektir! Aldatılıyoruz demektir!

Ülkemizle ilgili eksik ve yanlışları anlaşılır kılmak hiç de zor değildir. En başta Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi (GBOP) ve vahşi kapitalizme feda edilmiş kalelerimizde icra edilen cambazlıkla gelir!

İsterseniz söyleyeceklerimizin doğruluğu için bilinenleri yineleyelim ve bazı sorular soralım:

 

SORUDAN SORUNU VE SORUMLUYU BULMAYA YOL VAR MI?..

İnsanlarımız mağdurdur, ülkede güvenlik bir numaralı sorundur. Her gün onlarca insanın kanı akmaktadır. Anarşi, terör had safhadadır! Can-mal emniyeti kalmamıştır, umutsuzluk zirve yapmıştır. Yargılamalar keyfidir ve yargısız linçlere dönüşmüştür. Yerini bulmamış adalet, keyfi zorbalıkları doğurmuştur. Nüfusun %84 ü, adalet dağıtan kurumlardan memnun değildir. Adeta Aliye başka, Veliye başka bir hukuk vardır. Demokratik haklar kullanılamaz durumdadır. İfade ve basın özgürlüğü yok mesabesindedir! Vatandaşın ekseriyeti perişandır, umutsuzdur, çaresizdir. 15 milyon kişi ianeyle, 25 milyon insanımız da açlık sınırının altıdaki gelirlerle geçiniyor durumdadır. Alım gücümüzün düşmüş, “orta direk” tarih olmuştur.

Üretici, esnaf, müteşebbis; iyi korunduğu, çok kazandığı için mi iflas etmektedir? Eğitim ve öğretim gerçekten, milletin istikbali için güven veren insanı mı yetiştiriyor, yoksa neslimizin tahribatını mı hızlandırıyor? Ordumuzun, güvenlik güçlerimizin tahribi; iyi yönetimin eseri midir? Gelir dağılımındaki uçurum, doğru yönetim olduğu için mi vardır? Şehirlerimiz ve arsalarının devlet imkânlarıyla beraber talanı, doğru yönetimin eseri olabilir mi? Bütün kan-gözyaşı-fakirliği bitirecek sihirli değneğininBaşkanlık Sistemiolacağı yalanı kabulünüz müdür?

Ayıptır yahu, ayıp! Çalışmayan, çalıştırılmayan, rafa kaldırılmış Parlamenter Sistemi mahpus kılan anlayış, Başkanlık Sistemiyle bölünmekten başka acaba hangi hukukî güvenceyi vaat edebilir?

Yaşadıklarımız, yaşayacaklarımızın teminatıdır beyim! Zorlamayın, zorlamayın da zurna patlamasın!

Ey milletim, gelin sormaktan vazgeçmeyin. Sorularınız ola ki sizi sevecen (!) sorumluları tanımaya götürür.

 

EHLİYETLERİN DEĞİL AMA PARANIN İKTİDAR OLDUĞU REJİM, DEMOKRASİ OLAMAZ !..

Dürüstlük ve ehliyetle değil ama paranın gücüyle aday olup seçilmek, siyasetimizin açmazıdır. Gerçeğin bu olduğu artık anlaşılmalıdır. Seçim sonrasındaki edilen lafın ve yapılan reklamın çöpe gönderilmesi, hâlin muhasebesini yapmayı unutturuyor. Takibi olmayan bir reyle kurtuluşa davet; kurtuluşu haram kılanların yalanıdır. Gelin anlayın, gelin hâlin gerçeğine tövbe için ağlayın! Bu ‘abara-dubaralarla’ ülkedeki insanların temel meselesi, ihtiyaçlar hep yok sayıldı. Toplumsan beklentiler unutturuldu, vaat edilenlere hiç hatırlama sırası bile verilmedi! Keyfilik,  hukuksuzlukla beraber arkasızı ezdi. Seçimde söylenenler hepten unutuldu, unutturuldu. İstedikleri seçimdi, kendilerinin seçilmeleriydi, dertlere çare aramak değildi. Hep yapılan ve anlamadığımız oyun da budur!

Ülkede hukuk yoksa keyfi yönetim despotizme dönüşür. Siyaset; hukuk, ahlâk ve ihtiyaçlara cevap ekseninden ayrılır. Zorbalık, can acıtan kabalık alkışlanır. Hâlbuki devlet; millet içindi, milletin mülküydü. İdare edenlerin bineği, haz aleti değildi! İdare edenler, sadece millet emanetlerinin sorumluluğunu üstlenir. İdareciler, milletin üstünde değildir. İrade fukarasının, dolu ceplinin, evet efendimcinin, cin fikirlinin, millet hizmetinde ve siyasetinde yeri olmaz! Doğrular beslenip desteklenmezse, yalan iktidar olur. Yalanın reklamı, topluma ve kurum olarak devlete kötülüktür. Vekillikten efendiliğe uzanan bir yapı içinde milletin asaleti lafı sadece sözdedir, asılsızdır! Gerçek hayatımızda karşılığı yoktur.

Devlet; millet için işleyen beyin ve yapan eldir. Devlet; çok konuşmaz, yalan konuşmaz, boş konuşmaz! Devlet iş yapar. Devlet, içeride sağladığı huzur ve dışarıda oluşturduğu imaj kadar kuvvetlidir, devlettir. Millet ve dünya; sizin işinize, sözünüze, ülkenize, paranıza, hukukunuza ne kadar güveniyorsa, o kadar devletsiniz! Sözle karnı doyan şaşkınlarımız anlamak istemese de devlet bağıran-çağıran değil, şikâyet eden hiç değildir! Şimdinin ve geleceğin sorununu çözer, çözümünü hissettirir. Her gün bir vitrine çıkmaz. Çok iş, az sözdür devlet. Gelişmiş ülkelere bakınız; kamuoyunu bilgilendirmek için sadece sözcüler konuşur. Devlet büyükleri ise senede bir-birkaç defa konuşur. Ama konuşur!

Ciddi bir devlette, devlet adamının yerinde yaptığı konuşmalar; öz güveni, huzuru, imkânı ve çözümleri artırır. Uykudayken bizi göze kestiren yılanı takip bile devlet ve görevlilerinin işidir. Onların haykırması, narası; acizliktir, zırvadır. Ama doğru icraatların ardındaki sözleri ise; kuvvettir, barıştır, huzurdur!

Devlet; sözün değil, işin konuşulduğu bir akıl düzeninin adıdır. Devlet kapısı, halk içindir, hâk ve çözüm kapısıdır. Korku kapısı değildir! Devletin problemleri çözmesi, aklına esenle değil, hukuk dâhilinde olur. Devlet, reklamsız bir kurumdur. Çünkü abartarak veya aldatarak kâr sağlama derdinde olan bir işletme değildir. Millet hayatının yöneticisidir ve sadece eylemleriyle konuşur. İhmal edilmemiş görevleriyle, kendisini güçlü, mensuplarını mutlu kılar. Konuşma dili; İcraattır. Sabah akşam televizyon karşısında poz vermek, “her şeye maydanoz olmak”, acziyettir, hastalıklı bir hâldir, komedidir.

Devletin iktidar unsuru, gerekeni ve gereğini aksatmadan, vaktinde yapmanın görevlisidir! Sorun sebebiyle oluşan kanamaları görmeyip, mağdur edilmişin defninde, görkemli törenlerle mezarda hüzünlü poz vermek, siyasetin avlayan tesir karesidir. Bu, niyet bozukluğunun eseridir! Diriyi ağlatıp ölüye ağlama edepsizliğidir!

 

‘BENDEN DEĞİLSİN’ MUAMELESİ, ADALET DEĞİLDİR...

Güçlere, güçlülere endekslenmiş hukuk, kişilere bağlı demokrasi, zorbalıktır, sapkınlıktır. Söyledikleriyle yaptıkları biri birini tutmayan, her gün söylediğinden vazgeçip ertesi gün yalanlayan, hesap vermenin yollarını kapatan, “dediğim dedik” diyerek davranan, medyayı tekeline alıp bütün toplumun demokratik haklarını gasp eden yönetim, demokratik olamaz! Sayıştay’ı kamu harcamalarının denetiminde saf dışı eden, iktidarı saltanata dönüştürüp önüne çıkanı, kendinden olmayanı tokatlamak; kendi gölgesinden korkmuş olmanın yalnızlığından değil midir? Sözde demokrasiyle seçileceksiniz ve ‘anayasayı takmam’ cı olacaksınız! Bu pervasızlık, devlet adamı için, suç olmalıdır!

Bu garip bir durum! Devletin amir unsurları işleri yasa ve anayasaya uymadan yapacak ha, garip!

Demokratik hukuk devletinde, vatandaşın önünde korku ve keyfilik engeli konamaz! Yetkililerin hışmından korku ise hiç olmaz! Siyasetin geleceği için sindirme, korkutma, mahpus kılma, milletin yarını için hayırlı şey değildir. Seçme, seçilme, fikir beyan etme, inandıklarını söyleme, yasal olan ticari etkinliklerde bulunma hürriyeti, ‘benden değilsin’ sopasıyla cezalandırılamaz! Haklar gasp edilemez!!!

İnsanın; akıl-bilgi, can-mal emniyeti, devletin üzerindeki haklarındandır. İnanç ve tercih hürriyeti de devlet teminatını gerektirir. Bunun için ‘Lâik Sistem’; inançların, inançlıların sigortası olarak kıymet kazanır. Gerçek lâiklikte, din düşmanlığı da dinin istismarı da olmaz. Hakları doğru tarif, adaletle işleyen sağlıklı çarklara işarettir. Hukuk devleti; hakikatle görür, bilimle anlar, iradesiyle istismarcıyı engeller.

 

DİYETİNİ DEVLETE ÖDETENİN HİÇ BİR ŞEYİ AK OLAMAZ !..

Fatih’in yaptırdığı cami vesilesiyle haksız olarak, çalışan bir gayrimüslimin kolunu kestirmesi hadisesi vardır, bilirsiniz. Mağdurun şikâyetiyle Fatih yargılanır. Fatih’in kolunun kesilmesine karar verilir. Ancak mağdur cezayı ağır bulur, diyeti kabul eder. Hâkim bu diyetin de devlet kesesinden değil, Fatih’in şahsi kazancından/malından tazminine karar verir! Bu olay geçmişin adalet adına unutulmaz örneğidir. Devletin en tepesindeki kişi, vatandaş şikâyetiyle yargılanabiliyor!

Sadece gurur ve slogan için bakılan tarihin dersleri unutulur. Ders unutulunca kalıcı dertler artar.

Anlamak, doğru yaşamak içindir. Bilmişleri, şarlatanları, şov hastalarını devreden çıkarın, sorunlar gerçek büyüklükleriyle görünür. Sıra, bilenlerle çözüme el atmaya gelir. Çözümler, ayrıştıran kavgaları bitirir! Ehliyetlilerle de ülke sorunları kolayca tedavi edilir. Bugünkü hastalığımızın büyük kısmı icat edilmiştir, sanaldır. Büyük soruna ulaşmaya engel olmak için ihdas edilmiştir. Hasta olmayanların tedavi yalanıyla korsan virüslerin tuzağına kurban edilmesidir. Nezleyi kansere tevdi eden bu yapı; işgale uğratılmış bir ülkenin gizlenen derdidir! Yani tedavisi bile hastalık yapan bir sistem vardır!

Meşruiyete, hukuka, ilme ve hikmete tabi bir irade olamamanın acısıdır bunlar. Bilinmelidir ki; bir anda palazlanmış her unsur, hızla geliştirilmiş her siyasi ve sosyal topluluğa endişeyle, şüpheyle bakılmalıdır. Hormonlu olma ihtimali yüksektir ve genleri arızalıdır. Bunlar millete hizmet etmez, edemez, ettirmezler! Sadece diyet borçlu olduklarına hizmet eder, Bunun için günümüzde aleyhimize işleyen ihanetin işaret edilecek bir tek adı veya bir tek adresi yoktur! Milletine düşman saflarda ve başka hedefler için, boyalı zeminlere kaymışlar ibretlik vakalardır. İhanetin, kölelikle sürdürme kopukluğuna tek engel, ciddi bir millî duruştur. Kalaylı kaplardaki zehirli balı anlamamak gafleti varlığımızın önündeki risklerdendir. Yıkanların değil, maşaların değil, gerçek din-devlet-bayrak ve vatanseverlerin yanında kalmak; sıhhatli bir düşünceyi ve bunun politik derinliğini gerektirir. Yoksa kullanılırsınız, ayağınız kayar ve savrulursunuz. Varlığınıza kast eden hasım yapıları yani dünyadaki mücadelenin millet (insanlık) aleyhinde olanını gerçeğiyle bilmezseniz düşmanın ideolojik ağlarına düşersiniz. Tartan bir akıl, millî birikimle şekillenmiş şahsiyet olmak elzemdir. Demek ki; millet davası idealiyle öğrenmek, tahkik etmek, olgunluğa ermek ve en son: ‘ben de varım’ demek, gerekli!...

Düşmanının hedef ve plânlarını, kendi gelişmenizin bilimsel temellerini bilmeden yapılan her şey boştur, kendinizi tahriptir, umutsuzluktur, hezeyanıdır, yorgunluktur! Faaliyetinizin kime yaradığını veya kimlere zarar verdiğini tartacak akıl, bilgi, millî organizasyonun rehberliği gerekli. Yoksa pusulasız yolculuğunuz, vicdanınızı sıkıştırıp örseler. Sürüklediğiniz hamasi haller, kahır ve bozgun doğurur! Bu nedenle, sevenini bilmeyen toplum, aklı-vicdanı kirletilen bir toplum; talimli-tayinli siyasetin işportacılarının tuzaklarına düşer! Sonra kırılır, dökülür, umutlar kaybolur ve doğrular da vatan da sorgulanır hale gelir!

 

SİYASETİN AKARI KİRLİYSE, NETİCESİ DE ZULÜMDÜR !..

İmkânları denetim dışı tutulan siyasetin, devlet gücünü de denetimsiz (hukuksuz) kullanmak istemesi, acıları artıran şaşkınlığa sürükler. Eziyet veren yaşanmışlıklar, korsan ve hukuksuz bir tabiplik iddiasından arta kalanlardır, sizi posa haline getiren! Siyaset ekonomisi ve kaynakları, siyaseti finanse edelerin zapt edilmez denetimsiz iradesi; siyasetin millet iradesine dayanır olmasını engelliyor.

İlkeleri; ‘talansız ve yalansız’ siyaset olanlar, bu kirli gıdayla beslenen ve göz kamaştıran semtin uzağında kalır, görünmezler. Hükmeden yapı, bilinip gerçek milli olan hareketin oluşmasına ve desteklenmesine izin vermez. Yollar ve yolları kesiktir. Haram paraya, aldatıcı yalan söze itibar etmeyenler; sadece Allah’ın yardımına ve Türk Milleti’nin bir gün mutlaka uyanacak aklıselimine güveniyor, onu bekliyor. Ve harabe haldeki, ama aşılmaması gereken millet mevzilerinde sabırla bekliyor, direniyor. Sizi bekliyor, sizin için bekliyor!

Kitabı doğru okuyan Akif, Sakarya’daki imanın askerine ve komutanına güvenerek ‘Ankara’yı boşaltmayın, kazanan olacağız’ diyordu! Nereden mi biliyordu? Kitaptan! Kitabın gereğini yaşayanlar; doğru okumuşlardı, anladıklarının ferasetiyle biliyordu. Onlar kazanacakları bildi, önünde ve yanında oldu!

Vatanımıza tecavüz eden bu adi kuşatma kalkmadı, devam ediyor. Biz unuttuk onların kötü niyetini, biz Sevr’i yırttığımızı zannettik. Ve biz uyuştuk, idare ettiğini sanan birileri de bizi uyuttu! Gelinen durum yine ihanetlerin birleşmiş kuşatmasıdır! Cephedeki ‘Allah haykırışları’, M. Kemal’in; ‘Ya istiklal, Ya ölüm!’ iradesi ve kararı, kurtuluşa ferman, millete derman oldu! Akif’in sesi de ilavesiyle kulağımızda: ‘Dağılmayın, kazanacağız!’

 Ben de derim ki; ‘evet, bu millet kazanacak!’ Davasını zayi etmediği sürece en sonunda Türk Milleti kazanacak, insanlık kazanacak! Bakalım siz de en son kazananın milletimiz olacağını biliyor ve yanında olmaya hazırlanıyor musunuz? Şimdiden gerçek davanı ortaya çıkaracak siyasi mücadeleyle kendini temsil için hazırlan! ‘Bildim, doğrudur söylenenler’ diyorsan, zalime hep ‘DUR’ demiş milletimizin yanında olma vaktin gelmiştir! Siparişle, efendiyle kurtulmayı ret dönemi başlamış demektir. Unutulmazdır; “Bir milleti sadece ve sadece o kendi azmi, kendi kararı, kendi mücadelesi kurtarır!”

İşte gün, uyanma ve o toparlanma günüdür! Aldatanların, ağlatanların ve ağlayan acizlerin şaşkın ve gafil ama kardeş bildiğimiz partilerimizin yanında olma günü değildir! Maalesef! ‘Bugün’, kendi yanını bulma günüdür! Bir parti iktidarı değil, bir millet iktidarıdır talebimiz. Millî bir parti milli iktidar içindir! Egemenliği kayıtsız şartsız millete tahsis etmedir gereken. Güce teslimiyet değil, milleti güçlü kılma gelişmesini sağlamaktır! Mesele budur! O milli hareket veya parti, milleti davasıyla kucaklayan olacaktır. O parti partizan olmayacak, akıllarla beslenmeye açık bir Rönesans hareketi olacaktır. O partiye partinin kalıpları dardır!

Büyük Türk Medeniyetinin engin zenginliğinde buluşma mutlaka olacaktır! Böylece kendimize yeniden gelişimiz sağlanacaktır! İnanın ve hedefi bu olanları tanıyın!

Bu güne kavuşmanın sorumluluğunu teşekkül ettirmeyenler, yetkilerini milleti için kullanmayanlar: İhanet ederler veya ihanete destek olurlar! Güçten korkup sorumluyu görmezden gelmek de aynı vebaldir! Seni yoklukla, evlat acısıyla ağlatan bu beceriksiz iktidarı da muhalefetini de sil, çaresizlere kat artık!

Yarının aydınlık olsun! Ve sadece seninle olacaklar aydınlıktır!

Yazımızı bir fıkrayla noktalayalım istiyorum. Neyzen Tevfik çok içmiş, sarhoş olarak bir yollara girmiş, gidiyormuş. Ama bir türlü de evinin yolunu bulamıyormuş. Sokakta karşılaştığı adamlara sormuş.

-Siz, Neyzen Tevfik’in evini biliyor musunuz?

Adamlar da Neyzen’i tanıyanlardanmış. Demişler ki;

-Üstat, siz Neyzen Tevfik değil misiniz? Neyzen Tevfik de;

-Ben size onun kendisini sormuyorum, evini soruyorum demiş.

Şimdikiler de öncekilerle beraber belli ki o kadar iktidar sarhoşu olmuşlar ki, hem kendi hanelerinin, hem de ülke çıkarlarının yolunu kaybetmişler. Belli ki, ne gidecek, ne de duracak yeri bilmiyorlar!



Bu yazı 4560 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
GAZETEMİZ

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 32 28 1 3 73 20 87 +53
2 Fenerbahçe 32 27 1 4 85 28 85 +57
3 Trabzonspor 32 16 12 4 54 42 52 +12
4 Beşiktaş 32 14 12 6 42 38 48 +4
5 Çaykur Rizespor 32 14 12 6 43 47 48 -4
6 Başakşehir FK 32 13 12 7 42 38 46 +4
7 Kasımpaşa 32 13 12 7 55 57 46 -2
8 Sivasspor 32 11 10 11 38 43 44 -5
9 Antalyaspor 32 10 10 12 36 37 42 -1
10 Alanyaspor 32 10 10 12 41 46 42 -5
11 Adana Demirspor 32 9 10 13 48 43 40 +5
12 Samsunspor 32 10 14 8 36 42 38 -6
13 MKE Ankaragücü 32 8 11 13 40 41 37 -1
14 Kayserispor 32 10 12 10 36 45 37 -9
15 Konyaspor 32 8 12 12 34 45 36 -11
16 Hatayspor 32 7 13 12 36 44 33 -8
17 Gaziantep FK 32 8 17 7 35 50 31 -15
18 Fatih Karagümrük 32 7 16 9 35 41 30 -6
19 Pendikspor 32 7 16 9 36 64 30 -28
20 İstanbulspor 32 4 21 7 25 59 16 -34
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 30 22 6 2 70 27 68 +43
2 Göztepe 30 18 6 6 51 19 60 +32
3 Çorum FK 30 15 8 7 50 31 52 +19
4 Kocaelispor 30 15 8 7 45 34 52 +11
5 Sakaryaspor 30 14 7 9 43 30 51 +13
6 Bodrumspor 30 13 7 10 37 20 49 +17
7 Bandırmaspor 30 12 8 10 45 26 46 +19
8 Boluspor 30 13 10 7 28 32 46 -4
9 Gençlerbirliği 30 11 8 11 35 30 44 +5
10 Erzurumspor FK 30 11 8 11 28 25 41 +3
11 Keçiörengücü 30 9 12 9 27 36 36 -9
12 Şanlıurfaspor 30 8 12 10 27 31 34 -4
13 Ümraniyespor 30 9 14 7 33 42 34 -9
14 Manisa FK 30 7 11 12 36 37 33 -1
15 Tuzlaspor 30 8 14 8 31 45 32 -14
16 Adanaspor 30 9 16 5 24 42 32 -18
17 Altay 30 5 22 3 14 68 15 -54
18 Giresunspor 30 2 24 4 13 62 7 -49
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 33 23 5 5 74 28 74 +46
2 Van Spor FK 33 22 5 6 55 33 72 +22
3 Bucaspor 1928 33 20 4 9 50 22 69 +28
4 1461 Trabzon FK 33 19 6 8 62 33 65 +29
5 Yeni Mersin İdman Yurdu 33 16 7 10 47 27 58 +20
6 Ankaraspor 34 15 8 11 42 32 56 +10
7 Karacabey Belediye Spor 33 12 10 11 37 31 47 +6
8 Beyoğlu Yeniçarşıspor 33 13 13 7 42 34 46 +8
9 Ankara Demirspor 33 13 15 5 35 37 44 -2
10 Kırklarelispor 34 11 13 10 29 35 43 -6
11 Diyarbekir Spor 33 11 13 9 35 35 42 0
12 Altınordu 33 9 13 11 38 34 38 +4
13 Hes İlaç Afyonspor 33 9 13 11 21 34 38 -13
14 Nazilli Belediyespor 34 11 15 8 37 54 38 -17
15 Serik Belediyespor 33 9 14 10 28 37 37 -9
16 Zonguldak Kömürspor 33 9 16 8 35 53 32 -18
17 Kırşehir Futbol SK 33 5 21 7 29 65 22 -36
18 Bursaspor 33 5 20 8 24 59 20 -35
19 Adıyaman FK 33 3 24 6 22 59 15 -37
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 26 21 1 4 61 13 67 +48
2 Aliağa Futbol A.Ş. 27 18 0 9 54 15 63 +39
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 26 13 6 7 36 23 46 +13
4 52 Orduspor FK 26 13 7 6 36 25 45 +11
5 İnegöl Kafkas GK 26 12 6 8 32 25 44 +7
6 Edirnespor 26 13 9 4 44 26 43 +18
7 K.Çekmece Sinopspor 27 10 10 7 38 28 37 +10
8 Mardin 1969 Spor 26 11 11 4 35 31 37 +4
9 Artvin Hopaspor 26 9 10 7 32 26 34 +6
10 Karabük İdmanyurdu Spor 26 10 12 4 24 38 34 -14
11 Talasgücü Belediyespor 26 8 14 4 28 41 28 -13
12 Kırıkkalegücü FK 26 7 14 5 25 35 26 -10
13 Gümüşhanespor 26 4 12 10 22 42 22 -20
14 Malatya Arguvanspor 26 2 20 4 13 51 10 -38
15 Tarsus İdman Yurdu 26 2 21 3 18 79 9 -61
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 19/04/2024 Beşiktaş vs MKE Ankaragücü
 20/04/2024 İstanbulspor vs Fatih Karagümrük
 20/04/2024 Konyaspor vs Alanyaspor
 20/04/2024 Kayserispor vs Trabzonspor
 20/04/2024 Samsunspor vs Adana Demirspor
 21/04/2024 Başakşehir FK vs Çaykur Rizespor
 21/04/2024 Antalyaspor vs Hatayspor
 21/04/2024 Galatasaray vs Pendikspor
 21/04/2024 Gaziantep FK vs Kasımpaşa
 22/04/2024 Sivasspor vs Fenerbahçe
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 19/04/2024 Altay vs Manisa FK
 20/04/2024 Bandırmaspor vs Tuzlaspor
 20/04/2024 Giresunspor vs Göztepe
 20/04/2024 Eyüpspor vs Boluspor
 21/04/2024 Bodrum FK vs Şanlıurfaspor
 21/04/2024 Çorum FK vs Adanaspor
 21/04/2024 Gençlerbirliği vs Erzurumspor FK
 21/04/2024 Sakaryaspor vs Keçiörengücü
 22/04/2024 Ümraniyespor vs Kocaelispor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 21/04/2024 Adıyaman FK vs 1461 Trabzon FK
 21/04/2024 Altınordu vs Yeni Mersin İdman Yurdu
 21/04/2024 Ankara Demirspor vs Diyarbekir Spor
 21/04/2024 Beyoğlu Yeniçarşıspor vs Van Spor FK
 21/04/2024 Bucaspor 1928 vs Esenler Erokspor
 21/04/2024 Bursaspor vs Hes İlaç Afyonspor
 21/04/2024 Kırşehir Futbol SK vs Kırklarelispor
 21/04/2024 Nazilli Belediyespor vs Karacabey Belediye Spor
 21/04/2024 Serik Belediyespor vs Zonguldak Kömürspor
 21/04/2024 Altınordu - Yeni Mersin İdman Yurdu Altınordu ligde evindeki son 6 maçında hiç kaybetmedi  Altınordu yenilmez
 21/04/2024 Ankara Demirspor - Diyarbekir Spor Ankara Demirspor ligdeki son 5 maçında hiç kazanamadı  Diyarbekir Spor yenilmez
 21/04/2024 Kırşehir Futbol SK - Kırklarelispor Kırşehir Futbol SK ligdeki son 7 maçında hiç kazanamadı  Kırklarelispor yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 21/04/2024 Edirnespor vs Mardin 1969 Spor
 21/04/2024 İnegöl Kafkas GK vs Tarsus İdman Yurdu
 21/04/2024 Karabük İdmanyurdu Spor vs Malatya Arguvanspor
 21/04/2024 Kepezspor FAŞ vs Ayvalıkgücü Belediyespor
 21/04/2024 Kırıkkalegücü FK vs Gümüşhanespor
 21/04/2024 Talasgücü Belediyespor vs Artvin Hopaspor
 21/04/2024 52 Orduspor FK vs K.Çekmece Sinopspor
HABER ARŞİVİ
HE_20c42d8da2bd0cbd961d4bfbbd8f2b13.php
HAVA DURUMU
YAZARLAR
resmi ilanlar
Henüz anket oluşturulmamış.
NAMAZ VAKİTLERİ
GÜNLÜK BURÇ
nöbetçi eczaneler
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI